Sözlük

img-header

A • B • Ç • D • E • F • G • H • I • K • L • M • O • Ö • P • R • S • T • U • V • Y • Z

A
•
ABD bankalarının özel kurumsal müşterilerine borç verdiği faiz oranı.
•
Negatif bir işlem ya da ödemeler bakiyesi.
•
Realize edilmemiş Kâr/Zarar ile, eşit veya karşı pozisyon ile dengelenmemiş, aktif ticaret.
•
Alıcının satın almaya hazır olduğu ve döviz için teklif edilen fiyat.
•
Finansal işlemlerin gerçekleştirildiği bir banka ya da müşteri şeklindeki katılımcı.
•
Bir işlemde birincil ya da karşı taraf olarak görev yapan şahıs ya da firma. Birincil görev yapanlar, diğer tarafla bir sonraki alım-satım işleminde pozisyonu kapatarak kur makası (kâr) yapma umuduyla, pozisyonun bir tarafında yer alır. Buna karşın bir broker, alıcıları ve satıcıları bir ücret veya komisyon karşılığında bir araya getirerek aracılık yapan bir birey veya firmadır.
•
Herhangi bir menkul kıymetin, dövizin veya malın bir enstrüman alınarak veya satılarak farklı piyasalardaki karşılık gelen fiyatlardan yararlanma ve aynı zamanda ilgili piyasadaki küçük fiyat farklarından kâr yapmak için eşit veya karşı pozisyon alma.
•
Finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi ile ilgili departmanlar ve süreçler (örn. alım-satımların yazılı olarak onaylanması ve gerçekleştirilmesi, kayıtların tutulması).
•
Avustralya Doları
•
Avrupa Para Birimi (ECU) yerine geçen, Avrupa Para Birliğinin (EMU) para birimi.
•
Büyük karamsarlıkla birlikte fiyatların uzun süreli düşüş yaşaması ile ayırt edilen piyasa.
B
•
Büyük uluslar arası bankaların diğer büyük ölçekli uluslar arası bankalara kote ettiği Döviz Kurlarıdır.
•
Gelecekteki performansın bir garantisi olarak, bir pozisyona girmek için yatırılması gereken ilk teminat.
•
Bir yatırımcı veya ihraççının hesap defterini tuttuğu para birimi; diğer para birimleri arasındaki ilk para birimidir. Foreks piyasasında, ABD Doları normalde kotasyonlarda “temel” para birimi olarak kabul edilir, bu da kotasyonların döviz çifti içerisinde kote edilen diğer para birimi için 1 ABD Doları birimi olarak ifade edilmesi anlamına gelir.
•
Yüzdenin yüzde biri.
•
Fiyatların/piyasanın yükseleceğine inanan yatırımcı.
•
Fiyatların uzun süreli yükseliş yaşaması ile ayırt edilen piyasa. (Ayı piyasasının tersi)
•
Fiyatların/piyasanın düşeceğine inanan yatırımcı.
•
Alıcıları ve satıcıları genellikle bir ücret veya komisyon karşılığında bir araya getiren birey veya firma. Bunun aksine, “aracı” sermaye taahhüdünde bulunup pozisyonun bir tarafında yer alır ve başka bir tarafla birlikte müteakip bir alım-satımdaki pozisyonu kapatarak kur makası (kar) elde etmeyi ümit eder.
•
Bundesbank, Almanya Merkez Bankası
Ç
•
İki para birimi arasındaki döviz kuru. Çapraz kurun döviz çiftinin kote edildiği ülkede standart olmaması söz konusudur. Örneğin, ABD’de, GBP/CHF kotasyonu çapraz kur kabul edilirken, İngiltere ve İsviçre’de ise işlem gören temel döviz çiftlerinden biri olarak kabul görmektedir.
•
Döviz Ticareti işlemi için hem alış hem de teklif kuru kote edilir.
D
•
Piyasanın veya teminatın zaman içindeki fiyat hareketlerinin istatistiksel ölçüsü; standart sapma kullanılarak hesaplanır. Yüksek dalgalanma yüksek risk taşır.
•
Piyasa talebine yanıt olarak fiyat yükseldiğinde dövizin değerlendirilmesi söz konusudur; bir menkul kıymetin değerindeki artış
•
Dövizin piyasa baskısı nedeniyle değer kaybetmesi.
•
Belirli bir döviz kurunun kendisini otomatik olarak düzelteceği belirli bir fiyat tavanı ve tabanını gösteren bir teknik analiz tekniği. Direncin karşıtı.
•
Bir para biriminin fiyatının normalde resmi ilan yoluyla planlı olarak aşağı yönde ayarlanması.
•
Dövizin daha yukarı çıkamayacağı belirli bir fiyat düzeyini belirtmek için teknik analizde kullanılan bir terim. Fiyatın söz konusu noktanın üzerine sürekli olarak çıkamaması genellikle bir düz çizgiyle şekillendirilebilen bir model oluşturur.
•
Döviz kuru oluşturan ki para birimi. Örn., AVRO/ABD Doları
•
Mali bir işlemin taraflarının karşılıklı yükümlülükleri (yani, ödeme takası) konusunda uzlaşma sağladıkları tarih. Spot döviz işlemleri için döviz teslimat tarihi normal olarak iki iş günü ileridedir. Ödeme tarihi olarak da bilinir.
E
•
Avrupa Para Birliği Merkez Bankası.
•
Müşterinin brokere alım-satım yapması için verdiği talimattır. Emir, belirli bir fiyattan veya piyasa fiyatı üzerinden verilebilir. Ayrıca, gerçekleştirilene veya çalışma süresi dolana kadar geçerlidir.
•
Tüketici mallarında fiyat artışının olduğu, dolayısıyla satın alma gücünün azaldığı bir ekonomik durum.
•
Ertesi gün teslim edilmek üzere dövizin es zamanlı olarak alınması ve satılması.
F
•
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası.
•
Fiyattaki en küçük yukarı yada aşağıya doğru değişim.
•
Belirli bir işlem oturumu sırasında kaydedilen uzun vadeli en yüksek ve en düşük fiyat arasındaki fark.
•
Merkez Bankası para komitesidir.
•
Tezgah üstü piyasada bir döviz alınırken aynı anda bir diğer dövizin satılması. En temel FX ABD Doları karşılığında yapılan kotasyondur.
•
İlgili iki döviz arasındaki faiz oranı farkına bağlı olarak gelecekte mutabakata varılan bir tarihte kur anlaşmasının icra edilmesi amacıyla önceden belirlenen döviz kuru.
•
Vadeli fiyat hesaplarken mevcut döviz kurundan çıkarılan veya eklenen piplerin değerini ifade etmekte kullanılır.
•
FRA'lar, gelecekteki belirli bir zaman diliminde, belirtilen faiz oranı üzerinden borç alma/verme imkanı tanıyan işlemlerdir.
G
•
Endüstriyel açıdan lider beş ülke: ABD, Almanya, Japonya, Fransa, İngiltere.
•
Endüstriyel açıdan lider yedi ülke: ABD, Almanya, Japonya, Fransa, İngiltere, Kanada, İtalya.
•
Bir sonraki iş gününe kadar açık kalan işlem.
•
Trendler bulmak ve gelecekteki hareketleri tahmin etmek amacıyla eski verilerin grafiklerini ve çizelge verilerini kullanarak bunları yorumlayan kişi. Aynı zamanda Teknik Trader da denmektedir.
•
SMH - Gayri Safi Milli Hasıla: Gayri safi yurt içi hasılaya ek olarak yurt dışındaki yatırım veya işlerden elde edilen gelir.
•
Bir ülkenin fiziki sınırları içinde üretilen üretimi, gelirleri veya harcamalarının toplam değeri.
•
Bir dealere sabit bir fiyattan alım ya da satım yapması için verilen emir. GTC, gerçekleştirilinceye veya iptal edilinceye kadar geçerli kalır.
•
Traderlar emirlerini iki yöntem kullanarak verirler: Tahakkuk veya piyasaya işaret. Tahakkuk sistemi sadece nakit akışları meydana geldiğinde oluşur, bu nedenle bir kara ya da zararı sadece gerçekleştiğinde gösterir. Piyasaya işaret yöntemi, piyasa kapanış kurlarını veya revalüasyon oranlarını kullanarak her iş günü sonunda traderın hesabını değerlendirir. Herhangi bir kar ya da zarar hesaba kaydedilir ve trader bir sonraki gün işleme net bir pozisyonla başlar.
•
Aynı pozisyon ya da pozisyonların aynı alım-satım oturumunda açılıp kapatılması.
H
•
Belirli bir zaman diliminde alınıp satılan teminat sayısı veya değeri.
•
Birincil pozisyonunuzun riskini azaltan pozisyon ya da pozisyonlar bütünü.
•
Tüm işlemlerin kaydı.
•
Bir hesaptaki para tutar
I
•
Farklı ödeme akışları olan iki borç yükümlülüğünün takası. İşlem genellikle iki paralel borcu takas eder; biri sabittir, diğeri değişkendir.
K
•
Marj da denir. Bir işlemde kullanılan miktarın gerekli teminat yatırımına oranıdır.
•
Artık var olmayan Dövizlerdeki risk limiti. Bir pozisyonu kapatma sürecinin amacı, eşit miktarda açık pozisyonu dengelemek için belirli bir miktarda döviz alım-satımı yapmaktır. Bu, pozisyonun “ hesabını temizler”.
•
Kapalı Pozisyonlardaki alım-satım faaliyetlerinden kaynaklanan "realize edilmiş" fiili kazanç veya kayıp; ayrıca Piyasa Değeri olan Açık Pozisyonlardaki "realize edilmemiş" teorik kazanç veya kayıp.
•
Yeni Zelanda Doları.
•
Broker tarafından alınan işlem ücreti.
•
Gösterge niteliğindeki piyasa fiyatı; herhangi bir zaman diliminde bir menkul kıymet için elverişli olan en yüksek satış ve/veya en düşük alış fiyatını gösterir.
•
Bir para biriminin başka bir para birimi karşısındaki fiyatı
•
Alış ile satış fiyatları arasındaki fark; piyasa likiditesini ölçmek için kullanılır. Daha dar kur makasları genellikle daha yüksek likiditeye işaret eder.
•
Döviz kurlarındaki olumsuz değişimden kaynaklanan zararlara maruz kalma riski.
L
•
Londra Bankalararası Faiz Oranı. Uluslararası büyük bankalar, başka bir bankadan borç alırken LIBOR'u kullanır.
•
Mevcut pozisyonun dengeleyici işlemler yürüterek kapatılması.
•
Bir piyasanın fiyat dengesi üzerinde minimum etkili ya da hiç etkisi olmayan büyük bir işlemi kabul etme becerisi.
•
Bir enstrümanı satılan miktardan daha fazla alma pozisyonu. Dolayısıyla, piyasa fiyatları arttığı takdirde değer artışı söz konusu olur.
•
Piyasa fiyatları arttığı takdirde değer artışı yaşanan pozisyon. Paritedeki baz döviz satın alınırsa, pozisyon long / alış olarak adlandırılır.
•
Kanada Doları.
•
İşlem miktarı ölçü birimi. İşlem değeri daima lotların tamsayı olarak karşılığına denk gelir.
M
•
Bir pozisyonun teminatı için yatırımcının yatırması gereken öz sermaye.
•
Bir ülkenin para politikalarını yöneten ve ulusal banknotlarını basan devlet organı ya da yarı devlet teşkilatı. Örneğin, ABD merkez bankası Federal Reserve'dür. Diğerleri: ECB, BOE, BOJ vs..
•
Nakit borç alma ve borç verme. Borç para alındığı veya verildiği oran mevduat faiz oranı (veya mevduat oranı) olarak bilinmektedir. Mevduat Sertifikaları (MS’ler) ayrıca alınıp satılabilir enstrümanlardır.
•
Merkez bankasının piyasaya girerek para birimi değerini etkilemesi işlemi. Ortak müdahale, döviz kurlarını kontrol etmek amacıyla bir dizi merkez bankası tarafından gerçekleştirilen işlemdir.
•
Açılış ve kapanış fiyatlarının yanı sıra, gün boyunca ticaret aralığını gösteren bir grafik. Açılış fiyatı kapanış fiyatından yüksekse, açılış ve kapanış fiyatı arasındaki dikdörtgen gölgelenir. Kapanış fiyatı açılış fiyatından yüksekse, grafiğin bu alanı gölgelenmez.
O
•
Emrin bir bölümünün gerçekleştirilmesinin otomatik olarak diğer bölümü iptal ettiği şarta bağlı bir emir.
•
Söz konusu işlem koşullarını doğrulayan, işlemin taraflarınca mübadele edilen doküman.
•
Belirli bir teminatı belirli bir sürede belirli bir fiyattan satın alma/satma opsiyonu tanıyan anlaşma. İki tür opsiyon vardır: Al ve sat. Al, alma hakkı; sat ise satma hakkıdır. Opsiyonları alabilir ya da satabilirsiniz.
Ö
•
Her iki tarafında işlem gören dövizlerin mülkiyetini devrettiği gerçek bir ödeme.
•
Belirli bir zaman dilimi, boyunca dünyanın geri kalanındaki işlemlerine ilişkin bir kayıt Bunlar, emtia, hizmetler ve sermaye akışlarını içermektedir.
•
Ön ofis genellikle işlem salonundan ve diğer ana kurumsal faaliyetlerden oluşur.
•
Bir işlemin gerçekleştirilmesinin bir başka tarihe ertelenmesi süreci. Bu sürecin maliyeti, iki para biriminin faiz oranı farkına bağlıdır.
P
•
Hükümet ya da merkez bankası tarafından ihraç edilen ve alım-satım konusunda yasal statü olarak kullanılıp esas teşkil eden bir para biçimi.
•
Emir piyasaya ulaşınca mevcut en iyi fiyattan alma/satma emri.
•
Düzenli olarak hem teklif verip hem de fiyat alan ve herhangi bir mali enstrüman için iki taraflı bir piyasa yapmaya hazır olan dealer.
•
Pozisyon, alım veya satım ile ifade edilen bir işlem türüdür Bir yatırımcı tarafından sahip olunan ya da borçlanılan döviz miktarına karşılık gelebilir.
•
Piyasa istenilen fiyata doğru ilerlerken gerçekleştirilen emir. Normalde, İptal Edilinceye Kadar Geçerli Emirler ile ilişkilidir..
•
Döviz piyasalarında, vadeli veya uzun vadeli fiyatı belirlemek için spot fiyata eklenen puan miktarıdır.
•
Döviz piyasasında, bir döviz kurunun yapabileceği en küçük kademeli hareketi temsil eden terim. Bağlama bağlı olarak, normalde bir baz puandır (EUR/USD, GBD/USD, USD/CHF için 0,0001 ve USD/JPY için 0,01'dir).
R
•
Bu tip bir ticaret, belirli bir saat ve tarihte bir emtianın satışını ve daha sonra tekrar satın alınışını içerir. Sadece kısa-vadeli para pazarlarında meydana gelir.
•
Riski güvence altına almak için mali analiz ve ticaret teknikleri kullanılır.
S
•
Ne uzun ne de kısa vadeli olmak sabit veya dengeli olmakla aynıdır. Hiç pozisyon almamış veya tüm pozisyonları birbirini iptal etmiş biri sabit deftere sahiptir.
•
Yetkili para kurumları tarafından bir ya da birden fazla para birimi için belirlenen resmi bir döviz kuru. Uygulamada, sabit kur üst ve alt bantlar arasında dalgalansa dahi müdahaleye neden olur.
•
İstekli bir satıcının satmaya hazır olduğu fiyat ya da oran
•
'Short' gitmek bir enstrümana fiilen sahip olmadan onu satmış olmak ve fiyatların düşeceği ve böylece ileride kârlı çıkılabileceği beklentisiyle short pozisyonda kalmaktır.
•
Piyasa fiyatlarındaki düşüşten yararlanan bir yatırım pozisyonu. Paritedeki baz döviz satılırsa, pozisyon short / satış olarak adlandırılır.
•
Standart alım-satım birimi.
•
Derhal gerçekleştirilen işlem, fakat fonların el değiştirmesi genellikle işlem kapandıktan sonra iki gün içinde gerçekleştirilir.
•
Cari piyasa fiyatı. Spot işlemlerin gerçekleştirilmesi genellikle iki iş günü içinde olur.
•
Dört önemli noktadan oluşan bir grafik türü: Yüksek ve düşük fiyatlar (dikey sütunu oluşturur), açılış fiyatı (sütunun sol tarafında küçük bir yatay çizgiyle işaretlenir), kapanış fiyatı (sütunun sağ tarafında küçük bir yatay çizgiyle işaretlenir)
T
•
Tahviller, sermayeyi artırmak amacıyla borç alan tarafından ihraç edilen alınıp satılabilen enstrümanlardır (borçlanma senetleri). Kupon olarak bilinen sabit ya da dalgalı faiz oranı öderler. Faiz oranları düştükçe, fiyatlar yükselirken faiz oranları arttıkça fiyatlar da düşer.
•
Bir alım-satım gerçekleştirme süreci.
•
Döviz takası, belirli bir dövizin vadeli döviz kurundan eş zamanlı olarak aynı miktarda satılması ve alınması.
•
Piyasa verilerini (yani, geçmiş fiyat trendleri ve ortalamaları, işlem hacimleri, açık faiz vb.) analiz ederek fiyatları tahmin etme çabası.
•
Mali bir piyasada ileriye dönük hareketleri belirlemek amacıyla ekonomik ve politik bilgilerin analizi.
•
İleri tarihli ekonomik faaliyetler hakkında tahmin sağlayacağı düşünülen ekonomik değişkenler (başka bir ifadeyle, İşsizlik, Tüketici Fiyatları Endeksi, Üretici Fiyatları Endeksi, Perakende Satışlar, Kişisel Gelir, Tercihli Müşterilere Uygulanan Kredi Faizi, Iskonto Oranı ve Federal Fon Kuru).
•
Bir ülkenin ihracatlarından ithalatları çıkarıldıktan sonra kalan değer.
•
Belirli bir düşüş döneminin ardından fiyattaki iyileşme.
•
Bağlı veya ana şirket teminatlı menkul kıymetlerin, vadeli işlemlerin ya da diğer maddi enstrümanların fiyat hareketlerine bağlı olarak değeri değişen bir sözleşme. En yaygın türev enstrümanı opsiyondur.
U
•
Bir ticari işlemin, işlem taraflarının defterlerine ve kayıtlarına işlenmesi süreci. Döviz ticaretinin gerçekleştirilmesi bir dövizin diğeriyle fiilen fiziki takasını içerebilir veya içermeyebilir.
V
•
İleri bir tarihte, belirlenen bir fiyat üzerinden mal veya enstrüman takası zorunluluğu. Uzun Vadeli ve Vadeli işlem arasındaki temel fark, Uzun Vadeli işlemler genellikle döviz üzerinden (Exchange Traded Contacts - ETC) yapılır, Vadeli işlemler ise Tezgah Üstü (OTC) sözleşmeler olarak ele alınır. OTC, döviz üzerinden işlem GÖRMEYEN herhangi bir sözleşmedir.
Y
•
Genellikle, cari işlem günü için söz konusu enstrümanla ilgili en yüksek işlem fiyatı ve en düşük işlem fiyatı.
•
Alım-satım işleminin gerçekleştiği tarih.
Z
•
Mutabık kalınan fiyat üzerinden satış/alış emri. Belirlenen bir fiyata ulaşıldığında veya geçildiğinde açık pozisyonunun otomatik olarak likidite edileceği önceden ayarlanmış bir zararımı durdur emri de verilebilir.